DİĞER
“Seri penaltıların zalimce olduğu açık. Turnuva boyu sarf edilen emek, 'maç performansı' heder olmuş oluyor. Ama yine de bir olağanüstü hal uygulaması olarak penaltı çözümü, futbol anayasasına uygundur. O kalkık kaşlı futbol bilgeliğini hatırlayalım: 'Futbolun içinde bu da var.' Adı üstünde, penaltı=ceza.”
“Demek istediğim, Katar'la ilgili bariz sakilliklerin, 'büyük şeytan'ın FIFA sistemi olduğunu gözden kaçırtmaması gerektiği. Mesele, FIFA 'sistemi.' Dünya futbol rejiminin, futbolu iliğine kadar ticarileştiren oligarşik yapısı. (Bu yapıda son yıllarda Körfez sermayesinin baskın bir konum edindiğini de gözden kaçırmamalı.) Rüşvet, iltimas, bu sistem içinde bir 'olay' teşkil etmiyor.”
"Kanon ve klasiklerin listesi, 'bakımı yapılan saatler' listesidir. Literatür dediğimiz, o giderek daha da delirtici hale gelen şey, temelde büyük bakım raporlarından oluşmakta. Bakım, aynı zamanda bakış, bakıp sorunları tespit etmek, mümkünse bakımı düşünmek, yahut 'kullanılmaz' –veya Moretti gibi söylersek 'mezbahalık'– raporu yazmak."
"Bütün dünyada deniz seviyesinin yükselmesi sonucunda, 2050 yılında İngiltere’de Hull, Portsmouth, Avrupa’da Almanya’da Bremen, Hollanda’da Amsterdam, Rotterdam, Alkmaar, İtalya’da Venedik statlarının sular altına kalacağına kesin gözüyle bakılıyor. Bengladeş’in tamamen sular altında kalması karşısında, Feyenoord’un De Kuip, Ajax’ın Johan Cruijff arenalarının batıp gitmesinin cirmi nedir?"
K24'te Temmuz ayının ilk vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Edebiyat tarihinin yasaları hatırlama değil, aksine, unutma üzerinden işler. Tüm metinleri hatırlamak, hatırlatmaya devam etmek mümkün değildir. Her ne kadar edebiyat tarihinin yasaları unutmayla işlese de, Türkiye’de son 20 yılda “edebiyat mezbahası”ndan kurtarılan metin sayısında ciddi bir artış oldu. Unutturmanın değil, hatırlatmanın makbul bulunduğu bir dönemdeyiz."
"Birkaç kişinin, bir kurulun ya da birkaç yazar veya editörün oturup yılın en’lerini seçmesi, sonra bu seçimleri nesnel bir listeymiş gibi sunması yerine, zaten halihazırda oluşmakta olan bir listenin eksik gediklerini tamir etmek – her bir öneriyi gerekçelendirerek, yani öznel seçimleri nesnel gerekçelerle temellendirerek…"
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Yarım kiloya yakın ağırlıktaki futbol topu, bazen saatte 100 kilometreyi aşan bir hızla kafaya çarptığında beyin az çok sarsılıyor. Sinir hücrelerini birbirine bağlayan lifler (aksonlar) sadmeleniyor, geriliyor. Kafa topu mücadelesindeki çarpışmalara hiç girmeyelim…"
"Günümüzde tüketici ve taraftar arasında bir ayrım yapmak imkânsız hale gelmiştir. Artık meşale savaşı yaptığınızda bile kısmen Coca-Cola içiyor sayılırsınız. Destekçisi olduğunuz sektör milyarlarca doları reklam ve pazarlama giderlerine harcarken, siz lisanslı bir ürün satın alarak, Orta Amerika ve Asya’daki güvencesiz çalışma koşullarının, işyerindeki dayak ve tacizin finansörü haline gelirsiniz."
"2014’te kulübün çoğunluk hisselerini alan İngiliz işadamı Tony Bloom, sahibi olduğu bilgi işlem ve bahis firması için geliştirilen algoritmalardan yararlanarak teknik direktörlere oyuncu tavsiyesinde bulunuyormuş! Bu tavsiyeleri dinlemeyen ilk teknik direktörün işine çok geçmeden son vermişler. Zamanla algoritmaların cidden iş gördüğü anlaşılmış!"
“Evvelce, nasıl da değerliydi bu takım fotoğrafları. Modası geçti artık. İrili ufaklı ekranlarda kesintisiz futbol görüntüsü akar dururken ve geniş kadrolar ve on birler sürekli değişirken, kimse ‘duvarında’ bir kadroyu sabitlemeyi düşünmüyor herhalde… İşte, gazeteci ve futbol mecnunu Koray Gürtaş, 2014’te başlattığı Ayaktakiler Oturanlar sitesiyle modası geçen bu protokolün, estetiğin bir nevi müzesini kurmaya girişti.”
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.